8-Büyük Millet Meclisi’nin Kuruluşu, Yapısı Ve Çalışmaları
1. TBMM’nin Açılması (23 Nisan 1920)
Meclis-i Mebusan’ın
dağıtılmasından sonra İstanbul’dan kurtulmayı başarabilen milletvekilleri
Ankara’ya geldiler. Bütün hazırlıklar tamamlandıktan sonra 23 Nisan 1920’de
TBMM açıldı. Böylece I. TBMM (23 Nisan 1920 – 1 Nisan 1923) Dönemi başlamış
oldu. Mustafa Kemal, TBMM’nin ilk başkanı seçildi. M. Kemal aynı gün hükümetin
kurulmasıyla ilgili meclise bir önerge sundu. TBMM
önergeyi kabul ederek şu önemli
kararları almıştır.
1.
TBMM’nin üzerinde hiçbir güç ve makam yoktur.
2.
Hükümet kurmak gereklidir.
3. Geçici
bir hükümet başkanı atamak veya padişah vekili tanımak uygun
değildir.
4.
Yasama ve yürütme görevleri TBMM’ye aittir.
5.
TBMM Başkanı bu heyetinde başkanıdır.
6. Padişah
ve halifenin geleceği, baskı ve işgal bittikten sonra TBMM tarafından
belirlenecektir.
Uyarı:
Sivas Kongresi’nde seçilen Temsil Heyeti’nin 23 Nisan 1920 tarihinde
TBMM açılınca hukuksal işlevi sona ermiştir.
Önemi:
1.
Milli egemenlik ilk kez gerçekleşmiştir.
2.
Yeni bir Türk devleti kurulmuştur ancak henüz
adı konulmamıştır.
3.
TBMM vatanın ve milletin geleceği hakkında
kararlar almıştır.
4.
Ulusal güçler tek bir çatı altında toplanmıştır.
TBMM’nin Nitelikleri
1.
Ulusal, demokratik, olağanüstü ve kurucu bir
meclistir.
2.
Güçler birliği ilkesini esas almıştır. ( Yasama,
yürütme ve yargı yetkisini kendi üzerinde toplamıştır). Bunun en önemli nedeni;
işgaller altında olan
ülkede acil kararlara duyulan
ihtiyaçtır.
3.
Meclis hükümeti sistemini benimsemiştir.
4.
Partileşme yoktur, gruplaşma vardır.
5.
TBMM’nin temel amacı Misak-ı Milli’yi
gerçekleştirmektir.

2. TBMM’ye Karşı Çıkarılan Ayaklanmalar
2. 1. Doğrudan İstanbul Hükümeti Tarafından Çıkarılan
Ayaklanmalar
- Anzavur Ayaklanması: Ahmet Anzavur
tarafından çıkarılan bu ayaklanma
Balıkesir ve çevresindeki milli
kuvvetleri yok etmeyi amaçlamıştır. Bu ayaklanma Ali Fuat Paşa’ya bağlı Kuva-yı
Milliye ve Çerkez Ethem’e bağlı Kuva-yı Seyyare tarafından bastırılmıştır.
- Kuva-yı İnzibatiye (Halifelik Ordusu):
İstanbul Hükümeti tarafından kurulan bu ordu, İngilizler tarafında da
desteklenmiştir. Adapazarı ve çevresindeki milli kuvvetler tarafından bastırılmıştır.
Ayaklanmanın bastırılması sırasında gerçeği gören Kuva-yı İnzibatiye askerleri
milli kuvvetlere katılmıştır.
2. 2. İstanbul Hükümeti İle İşgal Güçlerinin Ortaklaşa
Çıkardığı Ayaklanmalar
•
Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı
ayaklanmaları
•
Yozgat, Yenihan, Boğazlıyan ayaklanmaları
•
Afyon ayaklanmaları. (Çopur Musa)
•
Konya ayaklanmaları. (Delibaş Mehmet)
•
Milli Aşireti ayaklanmaları (Urfa)
•
Koçgiri, Cemil Çeto, Ali Batı, Malatya
Vakası, Şeyh Recep ayaklanmaları.
Bu
ayaklanmaların ortak amacı Anadolu’da karışıklık çıkararak halkı ikiye bölmek,
Kuva-yı Milliye’yi de etkisiz hale getirmek ve böylece TBMM’yi ortadan
kaldırmaktır. Bu ayaklanmalar
Kuva-yı Milliye birlikleri tarafından bastırılmıştır.
2. .3. Azınlık Ayaklanmaları
•
Doğu Anadolu’da Ermeni ayaklanmaları
•
Doğu Karadeniz’de Pontus Rum ayaklanmaları
•
Doğu Trakya ve Batı Anadolu’yu
Yunanistan’a bağlamaya yönelik
ayaklanmalar
Bu ayaklanmalardan en uzun
süreni Pontus ayaklanmasıdır.
2. 4. Önce Kuva-yı Milliye Yanlısı Olup Sonradan
Ayaklananlar
•
Çerkez Ethem ayaklanması
•
Demirci Mehmet Efe ayaklanması
•
Yörük Ali Efe ayaklanması
Bu
Kuva-yı Milliye liderleri düzenli ordunun kurulmasına karşı çıkarak merkezi
otorite altına girmek istememişlerdir. Bu ayaklanmalar I. İnönü Savaşı’nda, ilk
kez denenen düzenli ordunun galip gelmesiyle, kesin olarak son bulmuştur.

TBMM’nin Ayaklanmalara Karşı Aldığı Önlemler:
1.
29 Nisan 1920’de Hıyanet-i Vataniye Kanunu
(Vatana İhanet Kanunu)
çıkarıldı.
2.
Vatan hainlerini cezalandırmak için İstiklal
Mahkemeleri kuruldu.(Eylül
1920)
3.
İstanbul ile tüm resmi haberleşmeler
kesildi.
4.
Anadolu karşıtı fetvalara cevap olarak Ankara
müftüsü Rıfat Börekçi’den
karşı fetva alındı.
5.
Damat Ferit Paşa vatan haini ilan edildi.
Ayaklanmaların Sonuçları:
1.
TBMM’ye olan güven artmıştır.
2.
TBMM elindeki insan ve malzeme gücünü
ayaklanmaları bastırmak için
harcamıştır.
3.
Kurtuluş savaşında kesin zafere ulaşmak, bu
isyanlar nedeniyle
gecikmiştir.
4.
İnsan, malzeme ve zaman kaybına yol açmıştır.
8.
1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu)
20 Ocak 1921'de,
TBMM tarafından kabul edilen ilk Anayasa
(Teşkilatı
Esasiye Kanunu), 23 asıl, bir de
ayrı madde halinde iki kısım olarak düzenlenmiştir. Bu anayasa, genel esasları
kapsamaktadır. Anayasanın kısa oluşunun nedeni devrin şartlarıdır. Sadece olağanüstü
şartları ve acil ihtiyaçları karşılamak amacıyla kısa ve özel bir anayasa
olmuştur.
Bu anayasa ile yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin TBMM
tarafından
gerçekleştirileceği
belirtilmiştir (Güçler Birliği).

Şekil 3. 1921 Anayasasının kabul edildiği I.
TBMM binası
Uyarı: 1921 Anayasası: Milli egemenlik,
meclisin üstünlüğü, Güçler birliği, Meclis hükümeti sistemini benimsemiştir.
1921 Anayasasına sonradan bazı maddeler eklenmiştir. Bunlardan en önemlisi
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte “Devletin rejimi Cumhuriyettir”
maddesidir.
9.
Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)
Antlaşmanın imzalanmasını
geciktiren nedenler
1.
Mondros Ateşkes anlaşmasının barış niteliğinde
olması
2.
Paris Barış Konferansı’nda İtilaf Devletlerinin
Osmanlı topraklarını
paylaşma konusunda anlaşmazlığa
düşmeleri
3.
Anadolu’da milli direniş hareketinin
başlaması.
İtilaf Devletleri
Osmanlı Devleti ile yapılacak barış antlaşmasının şartlarını belirlemek üzere
San Remo’da bir konferans düzenlediler. Konferansta bir barış taslağı
hazırlandı. Görüşmeye gelen Osmanlı temsilcisi Tevfik Paşa taslağı reddetti.
Bunun üzerine İtilaf Devletleri Yunan Ordusunu taarruza geçirttiler. Yunanlılar
Doğu Trakya’yı işgal ederek
Bursa – Uşak çizgisine ilerlediler. İstanbul’da toplanan
Saltanat Şurası oy çokluğuyla barış taslağını imzalamayı kabul etti.
Antlaşmayı Damat Ferit Paşa hükümeti adına Maarif Vekili Hadi Paşa imzaladı.

Şekil 4. Sevr Antlaşmasını imzalayan Osmanlı
heyeti Rıza Tevfik, Damat Ferid
Paşa, Hadi Paşa
ve Reşid Halis)
Antlaşma
Şartları:
1.
Boğazlar Osmanlı Devleti’nin içinde yer almadığı
uluslararası bir
komisyonun
yönetimine bırakılacak ve boğazlar açık olacaktır.
2.
Kapitülasyonlar en ağır şekilde devam edecektir.
3.
Osmanlının asker sayısı 50.000’i geçmeyecek ve
ağır silahlar
kullanamayacaktır.
4.
Doğu Anadolu’da Ermenistan ve Kürdistan
adlarında iki devlet
kurulacaktır.
5.
İzmir ve çevresiyle Doğu Trakya Yunanistan’a
verilecektir.
6.
Güneybatı ve İç Batı Anadolu İtalya’ya
bırakılacaktır.
7.
Mersin-Sivas-Mardin üçgeni ile Hatay-Suriye ve
Lübnan Fransa’ya
bırakılacaktır.
8.
Irak-Ürdün-Filistin ve Hicaz İngiltere’ye
verilecektir.
9.
İstanbul ve Anadolu’nun iç kesiminden küçük bir
bölüm Türklere
bırakılacaktır.
10.
Osmanlı Devleti barış şartlarına uymaz ve
azınlık haklarını gözetmezse
İstanbul da elinden alınacaktır.
Önemi
ve Sonuçları:
1.
Kanun-i Esasi’ye göre uluslararası bir
antlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Meclis-i Mebusan tarafından onaylanması
şarttır. Mebusan Meclisi daha önce kapatıldığı ve bir daha da açılmadığı için
Sevr Antlaşması hiçbir
zaman resmi olarak yürürlüğe
girmemiştir.
2.
TBMM’i Sevr’i kabul eden, imzalayan ve
onaylayanları vatan haini
saymıştır.
3.
Sevr kâğıt üzerinde kalmış ve hiçbir zaman
uygulanmamış bir antlaşmadır.
4.
Sevr’in bu ağır şartları Türk milletinin
mücadele azminin artmasına yol
açmıştır.
10.
Düzenli Ordunun Kurulması
1.
Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’da
başlayan işgallere karşı bir tepki olarak oluşan Kuva-yı Milliye milli
mücadeleye büyük yararlar sağlamıştır (Düşmanı oyalayarak zaman kazandırması,
ayaklanmaları
bastırması, halkın korunması
gibi).
2.
Kuva-yı Milliye’nin zamanla bazı yanlışlıkları
olmuştur (Halktan zorla
vergi toplanması, Kuva-yı
Milliyeciler arasında birliğin olmaması gibi).
3.
Sivas Kongresi’nden sonra Temsil Kurulu
tarafından Batı Cephesi Kuva-yı
Milliye komutanlığına atanan Ali
Fuat Paşa pek başarılı olamamıştır.
4.
Ali Fuat Paşa Yunanlılarla yapmış olduğu Gediz
muhaberelerinde
yenilgiye uğramıştır. Bu olay düzenli orduya geçişi
hızlandırmıştır. Ali
Fuat Paşa görevinden alınarak
yerine İsmet Paşa getirilmiştir (Kasım 1920).
5.
1920’nin sonlarına doğru TBMM düzenli orduya
geçmiştir. Batı cephesi
çok geniş bir alanı kapsadığından
iki kısma ayrılmıştır.
a.
Kuzeyde kalan birlikler: Komutanlığına Albay
İsmet Bey atanmıştır.
b.
Güneyde kalan birlikler: Komutanlığına Albay
Refet Bey atanmıştır.
Kuzeydeki
ve güneydeki birlikler II. İnönü Savaşı’ndan sonra birleştirilmiştir.
TBMM’nin
düzenli orduya geçiş aşamasında aldığı tedbirler:
1.
Asker kaçaklarını önlemek için “Firariler
Hakkında Kanun” çıkarıldı.
2.
Ülkede iç güvenliği sağlamak için seyyar
jandarma birlikleri oluşturuldu.
3.
Ordunun subay ihtiyacını karşılamak için
Ankara’da Subay Mektebi
kuruldu.
4.
Düzenli orduya katılmak istemeyen Kuva-yı
Milliyecilerin üzerine askeri
birlikler sevk edildi.

(1920)
0 yorum: