1.2.
Cumhuriyet Halk Partisi ( 9 Eylül 1923 )
Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında meclis içerisinde partiler yer
almamıştır. Farklı görüşlere sahip milletvekilleri olmasına rağmen hepsi
vatanın kurtarılmasına öncelik verdiğinden herhangi bir parti kurulmasına
ihtiyaç
duyulmamıştır.
Halk Fırkası, M. Kemal Paşa tarafından Türkiye’nin ilk siyasi partisi
olarak kurulmuştur. TBMM’de yer alan Müdafaa-i Hukuk Grubu partiye
dönüştürülmüştür. Halk Fırkası adı ile kurulan parti, 10 Kasım 1924’te, CHF
adını
almıştır.
1927–1946 yılları arasındaki TBMM
seçimlerine tek parti olarak katılmıştır.
Şekil 1. 4-5 Ocak 1931. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Cumhuriyet Halk
Fırkası binasından çıkarken
1.3. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
(17 Kasım 1924)
1. Cumhuriyet
döneminin ikinci partisi ve ilk muhalefet partisidir.
2. Partinin
kurucuları Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Refet Bele ve Adnan
Adıvar’dır.
3. Programında
partinin dine saygılı olduğu ve liberal ekonomiyi savunduğu
belirtilmiştir.
4. Parti,
kısa sürede rejim karşıtlarının toplandığı yer haline gelmiştir. Bu da, Şeyh
Sait İsyanı gibi, rejime karşı bir takım yıkıcı olayların çıkmasına zemin
hazırlamıştır.
Şeyh Sait Ayaklanması (13 Şubat 1925)
Doğrudan rejimi yıkmaya yönelik dini ve etnik karakterli bir
ayaklanmadır. Ayaklanmanın çıkmasında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın
izlediği politika ve bazı İngiliz ajanlarının bölgedeki kışkırtmaları etkili
olmuştur. Şeyh Sait liderliğinde
İran’da başlayan
ayaklanma kısa sürede Diyarbakır, Elazığ, Bingöl, Erzurum ve Sivas’a kadar
yayılmıştır. İsmet Paşa Hükümeti, aldığı tedbirlerle ayaklanmayı
bastırmak istemiştir. Alınan tedbirlerden bazıları
şunlardır:
— Takrir-i
Sükûn kanunu çıkarıldı (4 Mart 1925)
— İstiklal
Mahkemeleri kuruldu.
Şeyh
Sait İsyanı sonucunda;
1. Terakkiperver
C. Fırkası isyanda oynadığı rol nedeniyle kapatıldı (5 Haziran
1925) .
2. Türkiye’nin
çok partili rejime hazır olmadığı anlaşıldı.
3. İngilizler,
Musul konusunda avantaj sağladılar.
4.
Cumhuriyet rejimini yıkmaya dönük ilk isyan
bastırılmış oldu.
Şekil 2. Şeyh Sait’in askerî birlikler tarafından
yakalandığını gösteren fotoğraf
İzmir’de Mustafa Kemal Paşa’ya Suikast Girişimi
(1926)
Suikastı eski İttihat ve Terakkiciler ile kapatılan Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkası’nın bazı mensupları ve rejim karşıtları hazırlamıştır. Ancak
Mustafa Kemal
Paşa’nın İzmir’e seyahatinin bir gün gecikmesi suikastı
ortaya çıkarmıştır.
Suikastçılar yakalanarak cezalandırılmıştır.
1.4.
Serbest Cumhuriyet Fırkası ( 12 Ağustos 1930)
1929 yılında tüm dünyada yaşanan ekonomik kriz ve hükümetin denetlenmesi
ihtiyacı Mustafa Kemal Paşa’nın 1930’da bir kez daha çok partili denemede
bulunmasına yol açmıştır. Mustafa Kemal
Paşa, bu amaçla Ali Fethi Okyar’dan bir parti kurmasını istemiştir. Fethi Bey
12 Ağustos 1930’da Serbest Cumhuriyet Partisini
kurmuştur.
Cumhuriyetçi, inkılâpçı ve laikliğe bağlı bir parti olan Serbest
Cumhuriyet Fırkası’nın parti programında liberal ekonomi, tek dereceli seçim
sistemi ve kadının siyasal haklarının genişletilmesi de yer almıştır.
Parti başkanı Fethi Bey, çıktığı yurtiçi gezilerinde rejim karşıtlarının
partiye sızdıklarını görmüş ve rejime yönelik yeni bir olayın çıkmasını önlemek
için 18 Aralık 1930’da kendisinin kurduğu partiyi kendi elleriyle kapatmıştır.
Menemen Olayı (23 Aralık 1930)
Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasından hemen sonra Menemen’de
rejim karşıtı bir grup dini propaganda yaparak ayaklanmışlardır. Derviş Mehmet
liderliğindeki bu olay daha fazla büyümeden bastırılmıştır. Ayaklanmayı
bastırmaya çalışırken öldürülen Kubilay, cumhuriyetin savunulmasında bir sembol
olarak tarihe
geçmiştir.
Şekil 4. Menemen Olayını çıkararak Kubilay’ı öldüren Derviş Mehmet ve
arkadaşları
Uyarı: Şeyh Sait ve Menemen olayları
Türkiye’nin gerçek demokrasiye henüz hazır olmadığını göstermiştir. Atatürk bir
daha çok partili rejime geçiş denemesinde bulunmamıştır. Türkiye’de çok partili
rejime 1945’ten sonra Milli
Kalkınma
Partisi’nin kurulmasıyla geçilebilmiştir. Ayrıca Şeyh Sait İsyanı ve Menemen
Olayı, rejimi yıkmayı amaçladıkları için 31 Mart Olayına da
benzetilir.
1. 5. Anayasalar
Bir devletin nasıl
yönetileceğini belirleyen, kişi hak ve özgürlüklerini düzenleyen yasalar
bütününe anayasa denir. Anayasal bir
yönetim yasama, yürütme ve yargı organlarında oluşturulmuştur.
1.6. 1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye)
20 Ocak
1921'de, TBMM tarafından kabul edilen ilk Anayasa (Teşkilatı Esasiye
Kanunu), 23 asıl, bir de ayrı
madde halinde iki kısım olarak düzenlenmiştir.
1921 Anayasası: Milli egemenlik, meclisin üstünlüğü, Güçler birliği,
Meclis hükümeti sistemini benimsemiştir. 1921 Anayasasına sonradan bazı
maddeler eklenmiştir. Bunlardan en önemlisi Cumhuriyetin ilanı ile birlikte
“Devletin rejimi Cumhuriyettir” maddesidir.
1.6.1.
1924 Anayasası
Cumhuriyet'in ilanından
sonraki ilk anayasadır (24 Nisan 1924). Bu Anayasa, o tarihten 1960 yılına
kadar yürürlükte kalmıştır. Anayasa 105 maddeden oluşturulmuştur. Başlangıçta
“Devletin dini İslâm’dır” maddesi yer almışsa da 1928’de bu hüküm Anayasa'dan
çıkarılmıştır.
1924
Anayasasında da tek meclis sistemini kabul etmiştir. Türkiye Büyük
Millet Meclisi adını taşıyan bu meclisin 4 yılda bir
seçilmesi kararlaştırılmıştır.
Seçmen yaşı 22 ve seçilme yaşı 30 olarak belirlenmiştir.
Anayasaya göre
Cumhurbaşkanının, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından,
dört yıl için seçilmesi
ve görevi bittiğinde yeniden seçilebilmesi kabul
edilmiştir.
Anayasa'nın 5.
maddesine göre, yasama yetkisi ve yürütme gücü Türkiye Büyük Millet Mecilsi'nde
toplanmıştır (Güçler birliği). 1924 Anayasasına göre meclis, yasama yetkisini
bizzat kullanır; yürütme yetkisini ise kendisi tarafından seçilmiş
Cumhurbaşkanı ve onun tayin edeceği bir bakanlar kurulu eliyle kullanır.
1924 Anayasası 7 kez değişikliğe
uğramıştır. Bunlardan en önemlileri şunlardır:
— 10 Nisan 1928’de “Devletin dini İslam’dır” maddesi anayasadan
çıkarıldı.
— 1930-34’de kadınlara siyasal haklar tanıyan maddeler eklendi.
— 5 Şubat 1937’de laiklik ve diğer ilkeler anayasaya eklendi.
Türkiye’de 1921 ve 1924
Anayasalarından sonra 1961 ve 1982 yıllarında olmak üzere toplam 4 kez anayasa
ilan edilmiştir. Böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasası 1924'te,
ikincisi 1961'de ve bugün yürürlükte olan üçüncüsü de 1982 yılında kabul
edilmiştir.
Uyarı: Türk
tarihindeki ilk anayasa 1876 Kanûn-ı Esasisi’dir.